JANUS
Şehri koruyan bir muhafız gibi bir yüzü şehre gelenlere, öteki yüzü şehri terkedenlere bakan bir başta iki çehreyle tasvir edilen bir Roma tanrısıdır. Zamana ait tüm başlangıçlar ve bitişler, tüm geçişler, değişimler ve dönüşümler; yaşananlar ve yaşanacaklar onun gözetimi altındadır. Zaman üzerindeki kontrol gücüyle Janus, geçmişi ve geleceği simgeleyen bir tasvirle bir tarafı genç diğer tarafı yaşlı bir erkek görünümündedir.
Eski bir rivayete göre Antik Yunan’da iki dostun birlikte yedikleri son akşam yemeğinde tokuşturdukları kadehleri paramparça olur. her an beraber hissetmek için, kırılan kadehlerden birer parçayı kalpleri üzerinde taşımaya karar verirler. Bu küçük parçalara 'simbolin' derler ve bu isim zaman içinde ‘sembol’e dönüşür. İçerisine saklanan anlamları tek bir görsel öğeye dönüştüren semboller, görünenden görünmeyene doğru hikayeler taşırlar. Kış biter, bahar gelir. Gün geçer, yıl değişir. zaman akar. Hayat biter ve yeniden başlar doğan büyür. İnsan doğasının evrenle uyumu kesintisiz bir döngüdür. Yaşanacaklar belirsizdir- ki insan hep o belirsiz- likten yakınır. Zamanın taşıdığı belirsizlikte Janus’un koruduğu kapılar hep cennete açılır.
Koleksiyonu oluşturan, bir varlığın ya da değerin ifadesi semboller kendilerinin ötesinde bir mana ifade ederler. Evrensel olanı yücelten Janus koleksiyonu bir çok sembolü, simgeyi ve ikonu bir araya getiriyor. Tüm insanlığa ait üzerimizde taşıdığımız bu küçük parçalar düşünülen, hissedilen ve hayali kurulanın ortak hafızasıdır.